31 Ekim 2013 Perşembe

Alper Derinboğaz



Bu ders bize birçok şey öğretmesinin yanında, bizim birçok şeyden haberdar olmamızı sağlamakta.Daha önceki yazılarımızda İstanbul Modern'den bahsetmiştik.Bu haftaki etkinliğimizde birçok ödüle sahip olan yüksek mimar Alper Derinboğaz'ın projelerini bizzat kendisinden dinleme fırsatı bulduk.


Peki kimdir bu Alper Derinboğaz?



1982 Ankara doğumlu, İTÜ Mimarlık Bölümü 2004 mezunu, Salon2'nin kurucu ortağı yüksek mimar.
İTÜ Mimarlık Bölümün'den 2005 yılında mezun oldu ve Fullbright Bursu kazandı. Bilgi Üniversitesi' nde ve ardından UCLA' de yüksek lisansını tamamladı, Mimarlık ve Kentsel Tasarım çalışmlarıyla UCLA Graduate ödülünü aldı. Los Anlges ve İstanbul'da ofislerde Senior Architect olarak görev yaptı. Ulusal – uluslararası yarışmalarda birçok ödül alırken aynı zamanda yeni teknolojileri ve deneysel yaklaşımları tasarıma dahil eden projeleri hayata geçirdi. 2009 yılında mimarlık pratiği Salon' un ilk halini ortaya koydu. Üç uygulaması ile Arkiv Yılın Mimarlık Eserleri Seçkisine giren Alper Derinboğaz 2011 yılında Arkitera Genç Mimar Özel Ödülünü aldı. Çalışmalarına Salon Architects'in kurucu ortağı olarak devam etmekte, Bilgi Üniversitesinde atölye yürütücülüğü yapmakta ve "Media Architecture" seminerleri vermektedir.



Projeleri;


İstanbul Modernde bulunan Füz;



Füz, orada olduğunu çoktan unuttuğumuz bir kıyı durumunu, Tophane sahilini, hiç beklemediğimiz, farklı bir haliyle görünür kılan deneyimsel bir mimari yerleştirmedir.İstanbul Modern’in bahçesini deneysel sahneler bahçesine dönüştürürken; denizle İstanbul’un mesafeli birlikteliği için alışılmadık bir mimari deneyim hazırlıyor. Tophane Rıhtımı boyunca uzanan ve İstanbul’a adeta duvar olan 1,5 km’lik gümrük sınırı boyunca ilk defa deniz ve su ile iç içe olduğumuzu hissettiren çeşitli aktivitelere olanak sağlayan, özgün bir mekan yaratıyor.








Taksim'de bulunan İstiklal'in Sesi;

İstiklal’in Sesi sergisinde Mimar Alper Derinboğaz ve Sanatçı Refik Anadol, Taksim’den Tünel’e kadar olan yolda kaydedilen ses dalgalarını görsel bir şovla Yapı Kredi Kültür Merkezi binasının dış cephesine yansıtmış ve İstiklal Caddesi’nde görsel bir şov yaratmıştı. Bu enstalasyonla sanatçı Refik Anadol, İstiklal’in sesi üzerinde audiovizyonel teknikler uygulayarak onu bir video haline getirirken, Mimar Alper Derinboğaz ise o video sinyallerinin görüntüsünü binanın cephesine kurduğu mimari yapının üzerine yansıtmıştı. Alper Derinboğaz, başta İstiklal’in Sesi sergisi olmak üzere, ürettiği projelerle 2011 Arkitera Genç Mimarlar Ödülü’ne layık görüldü.

22 Ekim 2013 Salı

İstanbul Modernde ufak bir gezinti..




İstanbul Modern’in The Museum of Modern Art (MoMA) ve MoMA PS1 işbirliğiyle yürüttüğü YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı,2 yılda bir genç ve başarılı mimarlara dış mekanında büyük bir fırsat sunuyor.Program, mimarları, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve yeniden kullanım gibi ekolojik çözümler öneren; gölgelik, su ve oturma alanı gibi öğelerle açık havadaki alanların kullanım olanaklarını artıran yenilikçi tasarım araştırmaları yapmaya teşvik etmeyi amaçlıyor.Mimarlık uzmanları, İstanbul Modern ve diğer YAP: Yeni Mimarlık Programı temsilcilerinden oluşan seçici kurul bir araya gelerek finale kalan beş mimarlık oluşumunun önerileri arasından SO? Mimarlık ve Fikriyat’ın tasarladığı “Göğe Bakma Durağı”*, başlıklı projeyi seçti.Göğe bakma durağı herhangi bir para harcamadan rahatça arkadaşlarınızla oturup sohbet ederken,ilginç tasarımıyla sizi etkileyecek olan farklı bir tasarımdır.




Göğe bakma durağını daha ayrıntılı bir şekilde açıklamak gerekirse;



“Göğe Bakma Durağı*”, İstanbul Modern’in üzerinde bulunduğu Boğaz’ın görünmeyen sularında süzülerek müzenin bahçesini gölgelendirecek, yaz ayları boyunca yerleştiği mekanı şehre yansıtacak. Boğaz’dan ve kentin yüksek noktalarından da algılanabilecek kısa ömürlü ama canlı ek, bahçeyi siluetin bir parçası haline getirecek. Bahçede bulunanlar, gündüzleri sallanan gölgelerin altında, hava karardığında ise değişen yansımaların içinde vakit geçirecekler. Bahçe zemininin hemen altına suya yerleştirilen dubaların üzerinde yükselen direkler deniz dalgalarının hareketleriyle yerleştirmeye değişken bir peyzaj görünümü kazandıracak ve durmaksızın kıpırdayan gölgeliklerle birlikte bahçeyi şehir içinde bir durağa dönüştürecek: Dinlenmek, toplanmak, oyun oynamak ya da gökyüzüne bakmak için bir durak.


*Turgut Uyar (Dünyanın En Güzel Arabistanı)









YAP İstanbul Modern:Yeni Mimarlık Programı hakkında olan videoyu izleyebilirsiniz..




20 Ekim 2013 Pazar

Neden bu blog'u açtık?



Neden bu blog'u açtık?


Yazılım mühendisliği öğrencileri neden mimarlık hakkında bir blog açsın diye düşünebilirsiniz.Bu blog'u açmamızdaki en önemli neden mimarlığın herkes için olduğunu kanıtlamak.Bölümümüzle arasında bir bağ kurmak gerekirse size teknolojik tasarımları örnek verebiliriz.Türkiyede bu tür binalara çok rastlamasak da diğer ülkelerden örnek verebiliriz.








Bilim ve Teknoloji dünyasına yabancı olmayan veya Amerika'daki üniversiteleri takip eden herkes M.I.T.'yi duymuştur. M.I.T. veya Massachusetts Institute of Technology'nin Boston'da bulunan üniversite kampüsünde birçok teknolojik buluşun temelleri atılmış, birçok inovasyon M.I.T laboratuvarlarında fikirden deneye daha sonra da prototipe dönüştürülmüştür. Bugün dönüşüm sırası üniversitenin kendisinde.... Üniversite kampüsü, fakülte binaları, yaşam alanları ve yatakhanelerini içine alan büyük bir mimari dönüşümden geçmekte.







Üniversiteyi bilim ve teknoloji dünyasına kattığı yeniliklere yaraşır bir öğrenme ve geliştirme ortamı haline getirmeyi hedefleyen proje, kampüsü öğrencilerin ve öğretim üyelerinin en verimli şekilde çalışabilecekleri ideal yer yapmak için iddaalı mimar ve tasarımcılardan destek alıyor.